But
then,
a
demon
stole
his
heart,
and
he
abandoned
me
|
Ama
sonra
bir
şeytan
kalbini
çaldı
ve
o
beni
bırakıp
gitti.
|
My
friend
just
abandoned
me.
|
Arkadaşım
beni
az
önce
bıraktı.
|
This
kid
is
an
airhead
but
I
can't
abandon
him
because
he's
my
godson.
|
Bu
çocuğun
aklı
havada
ama
onu
bırakamam
çünkü
benim
vaftiz
oğlum
o.
|
Tell
me,
friend,
when
did
Saruman
the
Wise
abandon
reason
for
madness?
|
Söyle
bana,
dostum,
Akıllı
Saruman
ne
zaman
çılgınlık
için
sebebi
bıraktı?
|
Abu
Omar
has
abandoned
us.
|
Abu
Ömer
bizi
bıraktı.
|
Holly,
all
these
experiments
were
abandoned.
|
Holly,
bu
deneylerin
hepsi
bırakılmıştı.
|
Whoever
abandoned
him
erased
every
trace.
|
Onu
her
kim
bıraktıysa,
tüm
izleri
silmiş.
|
You
abandoned
us
me,
Elliott.
|
Bizi
bıraktın
beni,
Elliott'u.
|
I'm
afraid
we're
abandoning
you,
Miss
Sumac.
|
Ne
yazık
ki,
sizi
yalnız
bırakıyoruz,
Bayan
Sumac.
|
She
abandoned
you
on
that
kibbutz.
|
Seni
o
umumi
çiftlikte
bırakmış.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 22 example sentences
|