Aiding
and
abetting,
harboring
a
fugitive
and
my
personal
favorite,
grand-theft
chopper.
|
Bir
kaçağa
yardım
ve
yataklık
ve
en
sevdiğim,
helikopter
hırsızlığı.
|
You
realize
aiding
and
abetting
is
a
serious
crime,
right?
|
Yardım
ve
yataklığın
ciddi
bir
suç
olduğunun
farkındasınız
değil
mi?
|
Jerry
Is
there
a
first
aid
kit?
|
Jerry
ilk
yardım
çantası
var
mı?
|
Somebody
get
me
a
first
aid
kit.
|
Birisi
bana
ilk
yardım
çantası
getirsin.
|
Grab
the
first
aid
kit.
|
İlk
yardım
çantasını
kap.
|
Thanks,
always
helps
to
have
a
visual
aid.
|
Sağol,
görsel
yardım
her
zaman
işe
yarar.
|
They
have
first
aid
there.
|
Orada
ilk
yardım
yeri
var.
|
It's
a
legal
aid
thing.
|
Yasal
bir
yardım
şeyi.
|
There's
a
first-aid
kit
below.
|
İlk
yardım
çantası
var
aşağıda.
|
Well,
my
hero
is
a
young
history
professor
called
Ezra
who,
with
the
help
of
a
young
American
aid
worker,
discovers
this
man
in
Borneo
who
claims
to
be
Muhammad.
|
Eh,
benim
kahraman
Ezra
adında
genç
bir
tarih
profesörü
olan
kim,
genç
bir
Amerikalı
yardım
görevlisi
yardımı
ile,
Muhammed
olduğunu
iddia
Borneo
bu
adam
keşfeder.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 182 example sentences
|