English-Turkish translations for away:
uzak, uzağa, uzakta · çok uzakta · yok · devamlı · durmadan · bir yana · other translations
away | uzak, uzağa, uzakta |
---|---|
Oh, good! Good work. Now go back out there and keep them away from here. |
Tanrım, iyi! iyi iş. şimdi dışarı çık ve onları buradan uzak tut. |
Bizi bu kadar uzak bir ülkeye kontrol bile etmeden mi gönderdin? |
|
Click to see more example sentences | |
away | çok uzakta |
---|---|
A long, long time ago in a land far, far away, there lived a warrior warrior with empty eyes. |
Çok çok uzun zaman önce, çok çok uzak bir ülkede bir savaşçı, boş gözlü bir savaşçı yaşardı. |
Çok çok uzak krallıgının, Kral ve Kraliçesi, "Annen ve Baban |
|
Uzaklarda, çok uzaklarda bir vadi, Ve o vadide bir kasaba var. |
|
Now I'm not sure what he is Iord of somewhere very far away. |
|
Click to see more example sentences | |
away | yok |
---|---|
I have no idea, but there s a Catholic church four blocks away. |
Hiç fikrim yok, ama buradan dört blok ötede bir Katolik kilisesi var. |
Click to see more example sentences | |
away | devamlı |
---|---|
Edna, stay quiet, stay away from the doors, and keep on trying that CB. |
Edna, sessiz ol, kapıdan uzak dur ve telsizi denemeye devam et. |
Click to see more example sentences | |
away | durmadan |
---|---|
Sadece, bu o kadar da garip değil o yüzden fazla uzakta durma.. |
|
away | bir yana |
---|---|