English-Turkish translations for bring:
getirmek · götürmek · vermek · çıkmak · kazandırmak · katmak · neden olmak · yaklaştırmak · ikna etmek · sokmak · aklını başına getirmek · other translations
bring | getirmek |
---|---|
Today, I'm even more lucky because there's one more thing I can bring back to this town: |
Bugün, ben daha şanslıyım Bir şey daha var çünkü Ben bu kasabaya geri getirebilir: |
Click to see more example sentences | |
bring | götürmek |
---|---|
Click to see more example sentences | |
bring | çıkmak |
---|---|
I thought I'd bring out the big guns for a special occasion. |
Ben özel bir fırsat için büyük silah ortaya çıkarmak düşündüm. |
Click to see more example sentences | |
bring | yaklaştırmak |
---|---|
bring | ikna etmek |
---|---|
Yeah. They convinced Ortez to bring José in for questioning. |
Evet, Jose'yi sorgulama getirmesi için Ortez'i ikna ettiler. |
bring | sokmak |
---|---|
bring | aklını başına getirmek |
---|---|