This
is
my
best
buddy
|
Bu
benim
en
iyi
arkadaşım
|
The
bad
man
tried
to
sell
me,
but
my
new
friends,
Babi
and
the
Buddies,
helped
me
escape.
|
Kötü
adam
beni
satmaya
çalıştı,
ama
yeni
arkadaşlarım,
Babi
ve
Patiler,
kaçmama
yardım
etti.
|
Little
blue
buddy
|
Küçük
Mavi
Arkadaş!
|
Because
Brick
and
Cameron
Lynch
are
old
college
buddies.
|
Çünkü
Brick
ve
Cameron
Lynch
eski
üniversite
arkadaşları.
|
I'm
a
little
hungover.
Hey,
but
thanks
for
checking
on
me,
paper
buddy.
|
Biraz
akşamdan
kalmayım
ama
beni
kontrol
ettiğin
için
teşekkürler
gazete
arkadaşım.
|
There's
my
other
sober
buddy.
|
İşte
benim
diğer
ayık
arkadaşım.
|
Your
buddy
is
a
queer,
Okay?
|
Arkadaşın
bir
ibne.
Tamam
mı?
|
She's
got
a
list
of
Marshall's
buddies.
|
Onda
Marshall'ın
arkadaşlarının
Bir
listesi
var.
|
No
buddies
and
a
pizza.
|
Arkadaş
da
pizza
da
yok.
|
Bernd,
this
is
my
bosom
buddy,
Wally.
|
Bernd,
bu
benim
kız
arkadaşım
Wally.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 180 example sentences
|