It's
burglary
and
armed
robbery.
|
Hırsızlık
ve
silahlı
soygun.
|
Petty
theft,
armed
robbery,
burglary.
|
Küçük
soygun,
silahlı
soygun,
hırsızlık.
|
This
fellow
was
arrested
a
week
ago
for
burglary.
|
Bu
adam
bir
hafta
önce
hırsızlıktan
yakalandı.
|
There
was
a
burglary
at
work.
|
İş
yerinde
bir
hırsızlık
olayı
oldu.
|
The
system
is
set
up
to
handle
generalized
problems
like
burglary
and
robbery.
|
Sistem,
hırsızlık
ve
soygun
gibi
genel
sorunları
çözmek
için
düzenlenmiştir.
|
Is
burglary
always
this
much
fun?
|
Hırsızlık
hep
böyle
eğlenceli
midir?
|
Violence,
burglary,
jail.
|
Şiddet,
hırsızlık,
hapishane.
|
Daniel
Lugo
and
Adrian
Doorbal
were
found
guilty
of
double
murder,
racketeering,
attempted
extortion,
theft,
attempted
murder,
armed
robbery,
burglary,
money
laundering
and
forgery.
|
Daniel
Lugo
ve
Adrian
Doorbal
çifte
cinayet,
şantaj
gaspa
teşebbüs,
hırsızlık
cinayete
teşebbüs,
silahlı
soygun,
para
aklama
ve
kalpazanlıktan
suçlu
bulundular.
|
Started
small
burglaries
and
break-ins.
|
Küçük
başlangıç
Hırsızlık
ve
zorla
girmeler.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 49 example sentences
|