No,
no,
this
is
just
cranberry
juice.
|
Hayır,
hayır,
bu
sadece
yabanmersini
suyu.
|
I've
got
turkey,
mashed
potatoes,
cranberries,
and
I've
even
got
some
cornbread.
|
Hindi
var.
Patates
püresi,
yabanmersini
ve
biraz
mısır
ekmeğim
bile
var.
|
Turkey,
cranberry
sauce,
pumpkin
pie.
|
Hindi,
yabanmersini
sosu,
balkabağı
turtası.
|
Oh,
Reuben,
get
me
another
tray
of
low-fat
cranberry,
please.
|
Reuben,
diğer
az
yağlı
yabanmersini
tepsisini
getir
lütfen.
|
Cranberry
juice,
potato
vodka,
and
a
bouillon
cube.
|
Yabanmersini
suyu,
patates
votkası
ve
bir
küp
bulyon.
|
One
cranberry,
two
cranberry
|
Bir
yabanmersini,
iki
yabanmersini
|
Vodkas,
fresh
cranberry.
|
Votka,
taze
yabanmersini.
|
Look,
it's
turkey
and
brie
with
cranberry,
from
Martinelli's.
|
Martinelli'den
hindi,
krem
peynir
ve
yabanmersini
aldım.
|
Your
cranberry-to-popcorn
ratio.
|
Yabanmersini-patlamış
mısır
oranını.
|
You
want
grapefruit
or
cranberry?
|
Greyfurt
mu
istersin,
yabanmersini
mi?
|
Click to see more example sentences
|