The
graphite
is
softer
and
darker,
and
they're
made
by,
among
others,
a
company
called
Red
Wing.
|
Grafit
daha
yumuşak
ve
daha
koyu.
Ve
bunlar
da
diğerleri
gibi,
Red
Wing
adlı
bir
şirket
tarafından
yapılmış.
|
There
is
a
small
group
of
fanatics
who
believe
in
a
darker
path.
|
Küçük
bir
grup
fanatikler
var
ve,
daha
karanlık
bir
yola
inanırlar.
|
This
is
something
much
bigger,
much
darker.
|
Bu
daha
büyük,
daha
karanlık
bir
şey.
|
Well,
Olivia,
prepare
to
meet
a
much
darker
Stewie
Griffin.
|
Peki
Olivia,
karanlık
Stewie
Griffin
ile
tanışmaya
hazır
ol.
|
But
the
truth
is,
the
world
is
so
much
stranger
than
that.
It's
so
much
darker
and
so
much
madder.
|
Gerçek
şu
ki;
dünya
bu
söylenenlerden
daha
garip
bir
yer
ve
daha
karanlık
ve
daha
çılgın.
|
The
purga
created
a
darker,
more
violent
illuminati
one
bent
on
retribution.
|
La
purga,
daha
karanlık,
daha
saldırgan
bir
İlluminati
yarattı.
Tek
amaçları
intikam
almak.
|
The
Purga
created
a
darker,
more
violent
illuminati.
|
La
purga,
daha
karanlık,
daha
saldırgan
bir
İlluminati
yarattı.
|
There's
more
orange
now,
and
it's
getting
darker.
|
Artık
daha
çok
turuncu
var
ve
hava
giderek
kararıyor.
|
I
sense
something
else
a
darker
presence.
|
Başka
birşey
hissediyorum,
karanlık
bir
varlık.
|
The
universe
will
be
a
darker
place
without
you.
|
Evren
sensiz
daha
karanlık
bir
yer
olacak.
|