Still
looking,
but
I
found
a
place
that
sells
giraffes
and
a
place
that
sells
tiny
hats.
|
Hala
bakıyorum
ama
zürafa
satan
bir
yer
buldum
ve
bir
de
küçük
şapka
satan
bir
yer.
|
Okay,
that
thing
in
the
woods
maybe
it's
a
monster,
maybe
it's
a
pissed-off
giraffe.
|
Tamam,
ormandaki
o
şey
belki
bir
canavardır
belki
de
kızgın
bir
zürafa.
|
We
found
a
sick
baby
giraffe.
|
Hasta
bir
bebek
zürafa
bulduk.
|
Is
it
a
giraffe?
|
Bu
bir
zürafa
mı?
|
A
moose,
look!
and
a
giraffe,
my
favourite.
|
Bir
mus,
bak!.
.ve
zürafa,
en
sevdiğim
hayvan.
|
Burke,
that
kid's
a
giraffe.
|
Burke,
bu
çocuk
bir
zürafa.
|
We
got
a
giraffe
and
a
zebra.
|
Bir
zürafa
ile
bir
zebra
yakaladık.
|
No
giraffe,
only
wolf.
|
Zürafa
yok
sadece
kurt.
|
Oh,
my
God,
the
dapper
giraffe
they
have
one.
|
Ah,
tanrım
Şık
Zürafa
bir
tane
var.
|
Jim,
there
are
giraffes
right
there!
|
Jim,
orada
zürafalar
var!
Görebiliyorum!
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 82 example sentences
|