English-Turkish translations for in:
-te · -ta · -de, -de- · -da · birden · iç, için, içinde, içine · da · olarak · de · içeride, içeri, içeriye · sonra · evde · göre · ilerde, ile · alış · bilmeyerek · yerinde · aslında · elinde · halinde · orta · üzere · kazanmış · gelmiş olan · tutulan · giymiş · bakımından · dahili · vaktinde · moda · düzenlenmiş · dahilinde · mevsiminde · esnasında · süslenmiş · örtülü · daim · other translations
We also found translations for word in in Turkish.
in | -de, -de- |
---|---|
Your evil little heart is in the right place, but I have a better idea. |
O minik şeytani kalbin doğru yerde ama daha iyi bir fikrim var. |
Click to see more example sentences | |
in | iç, için, içinde, içine |
---|---|
You'll be back, maybe in a couple of days, maybe in six months. |
Geri dönmen gerekecek. Belki bir iki gün içinde, belki altı ay. |
It's part of the deal, and it's been in him for a long, long time. |
Bu anlaşmanın bir parçası ve çok ama çok uzun bir süredir onun içindeydi. |
Life is hard in this country especially for a woman on her own. |
Bu ülkede hayat çok zor özellikle tek başına bir kadın için. |
Click to see more example sentences | |
in | içeride, içeri, içeriye |
---|---|
You're going to be locked in, but more importantly, everyone else will be locked out. |
İçeride kilitli olacaksın ama daha da önemlisi herkes bir yerlerde kilitli olacak. |
Pekala, öyleyse ya katilin anahtarı vardı ya da onu kurban içeri aldı. |
|
Click to see more example sentences | |
in | bilmeyerek |
---|---|
Do you know how hard it is for a woman to find a good husband in this town? |
Bir kadın için iyi bir koca bulmak bu şehirde ne kadar zor biliyor musun? |
You know, mine and Breena's first anniversary is only in a couple weeks. |
Biliyorsunuz, Breena ve benim ilk yıl dönümümüze sadece birkaç hafta var. |
Click to see more example sentences | |
in | bakımından |
---|---|
Now, there's no controls inside, but there's maintenance overrides in there. |
Şimdi, içinde kontrol paneli yok ama orada bir bakım kumandası var. |
Click to see more example sentences | |
in | daim |
---|---|