Aber
fürs
Inland
brauchen
wir
ein
neues
Playbook.
|
Ama
yurtiçinde
yeni
bir
atağa
ihtiyacımız
var.
|
Mittlerweile
waren
viele
Autoraten
fällig,
Unterhaltszahlungen
fürs
Kind.
|
Birçok
araba
taksitinden,
birçok
nafaka
ödemesinden
önceydi.
|
Haben
Sie
Pläne
fürs
Abendessen?
|
Akşam
yemeği
için
planınız
var
mı?
|
Danke
fürs
Verständnis,
Fischbein.
|
Anlayışın
için
teşekkürler
Fishlegs.
|
Aber
danke
fürs
Kommen.
|
Ama
geldiğin
için
sağ
ol.
|
Danke
fürs
nach
Hause
kommen.
|
Eve
geldiğin
için
sağol.
|
Ich
brauchte
Geld
fürs
Mittagessen.
|
Öğle
yemeği
için
paraya
ihtiyacım
vardı.
|
Wie
viel
Zeit
haben
Sie
fürs
Essen?
|
Ne
var?
Yemek
için
ne
kadar
vaktin
var?
|
Aber
ich
habe
Pläne
fürs
Wochenende.
|
Ama
bu
hafta
sonu
büyük
planlarım
var.
|
Wir
haben
Freifahrtscheine
fürs
Wochenende.
|
Hafta
sonu
için
sorumsuzluk
iznindeyiz.
|