tuzlu · other translations
Sie ist diesmal salziger.
Bu sefer daha tuzlu.
Blut ist salzig.
Tuz. Kan tuzlu.
Ein bisschen salzig, aber sie haben wirklich gut geschmeckt.
Biraz tuzluydu ama gerçekten çok makbule geçti.
Ich bin halt ein alter, salZiger Seehund.
Ben sadece yaşlı ve tuzlu bir denizciyim.
Es war zu salzig, nicht wahr?
Çok tuzlu olmuş, değil mi?
Salzig. Das war lecker.
Biraz tuzlu, ama çok güzeldi
Etwas zu salzig.
Biraz fazla tuzlu.