Ihr
Darm
könnte
ischämisch
werden
oder
noch
schlimmer,
eine
Invagination
bekommen.
|
Bağırsakları
iskemiye
girebilir
ya
da
daha
kötüsü
laksatif
absorbe
olabilir.
|
Mütter
sind
schlimmer.
|
Anneler
daha
kötü.
|
Ich
glaube,
es
wird
nichts
Schlimmes
passieren.
|
Kötü
bir
şey
olacağını
hiç
sanmıyorum.
|
Sie
haben
recht,
es
ist
schlimmer.
|
Evet
haklısın,
daha
da
kötü.
|
War
es
wirklich
so
schlimm?
|
Gerçekten
o
kadar
kötü
müydü?
|
Nun,
was
wäre
das
Schlimmste
auf
der
Welt
für
dich,
Santiago?
|
Peki,
senin
için
dünyadaki
en
kötü
şey
nedir.
Santiago?
|
Vielleicht
ist
sie
ja
gar
nicht
so
schlimm.
|
Belki
de
o
kadar
kötü
biri
değildir.
|
Das
ist
schlimmer
als
ich
dachte.
|
Bu
benim
düşündüğümden
de
kötü.
|
Oder
noch
schlimmer,
hinter
Brittany.
|
Daha
kötüsü,
Brittany
bile
olabilir.
|
Komm,
es
kann
nicht
so
schlimm
sein.
|
Hadi,
hadi.
O
kadar
kötü
olamaz.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 868 example sentences
|