waiting, wait · anticipation · other translations
Bu uzun bir bekleyiş olacak.
It's gonna be a long wait.
Bu uzun bir bekleyiş olabilir.
That might be a long wait.
Ama bu bekleyiş
But this waiting..
Bu bekleyiş aslında muhteşem.
The waiting is Actually amazing.
eski yaraları iyileştirmek yerine, bekleyiş, sadece yeni yaralar açar.
Instead of healing old wounds The wait just opens new ones
En azından bekleyiş sonra erdi.
At least the wait's over.
Bu bekleyiş beni öldürüyor.
The anticipation was killing me.