Eric
Chen,
multi
milyoner
finansal
dev
Chen
Endüstri'nin
C.E.O.'su
Harold
Chen'in
oğlu,
kaçırıldı.
|
Eric
chen,
son
of
billionaire
harold
chen,
C.E.O.
Of
financial
giant
chen
industries,
was
kidnapped.
|
Ya
da
finansal
bir
grup.
|
Or
a
financial
group.
|
Millet,
bu
bir
finansal
memnuniyetti.
|
Folks,
it's
been
a
financial
pleasure.
|
Fakat
finansal
başarı,
işin
sonu
değildi.
|
But
financial
success
wasn't
the
end,
|
Ne
verdin,
finansal
tavsiye
mi?
|
With
what,
financial
advice?
|
Artan
finansal
ve
diplomatik
yalnızlık
|
Increasing
financial
and
diplomatic
isolation
|
Burada
finansal
üstünlükleri
konuşuyoruz,
Fernando.
|
We're
talking
about
financial
advantages,
Fernando.
|
Finansal
açıdan
çok
sağlam.
|
The
financials
are
very
strong.
|
Bay
Kwok,
Jimmy'nin
finansal
gücü.
|
Mr.
Kwok
is
his
financial
muscle.
|
Lucinda
Shay,
Syntel'in
tüm
finansal
raporlama
sistemini
tasarlamıştı.
|
Lucinda
Shay
designed
all
of
Syntel's
financial
reporting
systems.
|
Click to see more example sentences
|
Click to see 122 example sentences
|