Noch
wichtiger,
kann
ich
bitte
meine
verdammte
Kette
zurückhaben?
|
Daha
önemlisi
şu
lanet
olasıca
kolyeyi
geri
alabilir
miyim
lütfen?
|
Verdammt
sei
sein
vulkanisches
Gehör.
|
Lanet
olsun
Vulcan
gibi
kulaklarına.
|
Tommy,
ich
heirate
doch
keine
verdammte
Pilzsammlerin!
|
Tommy,
lanet
bir
mantar
toplayıcısıyla
evlenmeyeceğim.
|
Oh,
verdammt.
Weißt
du
|
Lanet
olsun,
biliyor
musun
|
Öffne
jetzt
die
verdammte
Tür!
|
Aç
şu
lanet
olası
kapıyı.
|
Oh,
verdammt,
Charlie,
du
weißt
doch
überhaupt
nichts
über
sie.
|
Lanet
olsun,
Charlie,
onun
hakkında
hiçbir
şey
bilmiyorsun.
|
Wo
sind
diese
verdammten
Cops.
|
Nerede
bu
lanet
polisler?
|
Verdammt,
die
haben
Bob
erschossen.
|
Lanet
olsun!
Bob'u
vurdular!
|
Wo
ist
das
verdammte
Video?
|
Lanet
olası
video
nerede?
|
Wo
sind
die
Kinder,
verdammt?
|
Lanet
Çocuklar
nerede
dedim!
|
|
|