AND » 250700 İngilizce-Türkçe Çevirileri | Benim Sözlük

and için İngilizce-Türkçe çeviriler:

ve · de · da · ile · daha · sonra · ya · hem · and · veya · va · diğer çevirileri

and

and	ve
And you and you.	Ve sen ve sen.
That is not what this is about, and you know it!	Konu bu değil ve bunu sen de çok iyi biliyorsun.
Come on, just you and me!	Hadi, sadece sen ve ben!
And you, come with me.	Ve sen, benimle gel.
There, there and there.	Orada, orada ve orada.
And all of that, and you're you.	Ve bütün bunlar, ve sen sensin.
Look, there's something else I got to know, and it's important.	Bak, bilmem gereken başka bir şey var ve bu önemli.
Look, you and I	Bak, sen ve ben
Yes, you and I.	Evet, sen ve ben.
That you and me you know.	Sen ve ben Bilirsin işte.

and	de
And this, and this.	Ve bu, ve de bu.
And you, too.	Ve sen de.
Something is missing from this story. And if you don't help me, I can't help you.	Bu hikayede bir şeyler eksik. ve bana yardım etmezsen ben de sana yardım edemem.
And I really like him.	Ben de onu çok sevdim.
Hey, come and look at me.	Gel de bana bir bak!
And now I'm going to give you that thing you like.	Ve şimdi ben de sana sevdiğin bir şeyi vereceğim.
And you're going to help me.	Ve sen de bana yardım edeceksin.
But it's a party and it's all for you.	Ama bu bir parti. Hepsi de senin için.
And I'm not all right not at all	Ve hiç iyi değilim. Hem de hiç
Come and tell me about the girl.	Gel de şu kızı anlat bana.

and	da
And this is you.	Ve bu da sen.
Well, I saw her last night, and then she got into a car and never came back.	Ben onu dün gece gördüm. Sonra bir arabaya bindi ve bir daha da dönmedi.
Oh, and he's not?	Oh, o da değil?
And you're not even that nice.	Ve o kadar da güzel değilsin.
Yeah, and then go home.	Evet, sonra da evine git.
You and I are not so different.	Sen ve ben çok da farklı değiliz.
He's gone, and he's not coming back, and that is your fault.	Kardeşim öldü ve geri de gelmeyecek Ve bu da senin suçun.
And he What happened, sir?	O da Ne oldu, efendim?
It is very important to everyone and it's also very tough.	Hepiniz için çok önemli ve bir o kadar da zor.
And that will kill him.	Ve bu da onu öldürecek.

and	ile
Listen first thing tomorrow, you and I will get together with a couple of the children	Dinle yarın ilk olarak sen ve ben birlikte bir kaç çocuk ile birlikte
I know it's confusing but you have a new life now, and me and Leo are a big part of it.	Biliyorum kafa karıştırıcı ama artık yeni bir hayatın var. Leo ile ben de hayatının büyük bir parçasıyız.
Okay, I'm thinking of a number between one and ten.	Pekâlâ, Bir ile on arasında bir sayı tutuyorum.
We also found a series of private messages between Tate and one woman in particular.	Bir de Tate ile özellikle bir kadın arasında geçen bir dizi özel mesaj bulduk.
Name and address, Henry.	İsim ve adres, Henry?
Carla and I actually had a rule about that earlier, but we canceled it because	Carla ile o konuda bir kural koymuştuk ama iptal ettik, çünkü
Been looking everywhere for you and Emily.	Seni ve Emily'i her yerde arıyordum.
And exactly how are you involved with this?	Ve tam olarak nasıl bu ile ilgili var?
I'll resign from the intelligence department and live a normal life with Kai.	İstihbarat bölümünden istifa edeceğim. Ve Kai ile normal bir hayat yaşayacağım.
This is about me and April.	Bu ben ve April ile ilgili.

and	daha
And, listen, there's one more thing there's one more thing I have to tell you.	Ve, dinle, bir şey daha var sana söylemem gereken, bir şey daha var.
And then what did you do?	Peki daha sonra ne yaptın?
Please, don't ask me anything more. He's my husband and I	Lütfen daha fazla bir şey sorma. o benim Kocam..
All this has happened before and it will happen again.	Tüm bunlar daha önce oldu. Ve yine olacak.
And trust me, you'll feel much better about yourself.	Ve güven bana kendin hakkında daha iyi hissedeceksin.
Hey, just hold out for a little more. Then you'll find a stable and comfortable job like mine.	Hey, sadece biraz daha dayan daha sonra istikrarlı biri olacak ve benim ki gibi rahat bir iş bulacaksın.
You and I are gonna talk later.	Sen ve ben daha sonra konuşuruz.
Come in, and know me better, man.	İçeri gel ve beni daha iyi tanı, dostum.
But do us an even bigger favor and don't write it in our living room.	Ve bize bir iyilik daha yap ve bizim oturma odamızda yazma!
And one more thing, God.	Bir şey daha Tanrım.

and	sonra
I told you about it two weeks ago and then last week, three days ago, and twice, I think, yesterday.	İki hafta önce söylemiştim ve sonra geçen hafta, üç gün önce, ve sanırım dün, iki kez.
And then something happened.	Ve sonra bir şey oldu.
And then go home.	Sonra da eve git.
And then before I even had a chance to say anything,	Ve sonra bir şeyler söylemek için bir şansım olmadan önce.
And then we'll go to a new house and start a new life.	Daha sonra yeni bir eve gidip, yeni bir hayata başlayacağız.
First you say one thing, and then another.	Önce bir şey söylüyorsunuz, sonra başka bir şey.
A week later she and Teddy moved in together, and a year later they were married.	Bir hafta sonra, Teddy ile bir eve taşındı ve bir yıl sonra evlendiler.
And then I'll kill you.	Sonra da seni öldürürüm.
And that night I had a dream.	Sonra o gece, bir rüya gördüm,
We were both drunk and then everything changed.	İkimiz de sarhoştuk ve sonra her şey değişti.

and	ya
What about you and me?	Peki ya sen ve ben?
And what about the baby?	Peki ya bebek ne olacak?
Well, what if you're wrong and they're not?	Peki, ya onlar değil de sen yanılıyorsan?
And as a mother?	Ya bir anne olarak?
Anyway, I'm the Doctor, and this is Rose, and you are?	Her neyse. Ben Doktor ve bu da Rose. Peki ya sizler?
What about Colonel O'Neill and Teal'c?	Peki ya Albay O'Neill ve Teal'c?
And I said, "what about my career?	Ben de dedim ki, "Peki ya benim kariyerim?
Don't sit there or there, that's me and Dad.	Orada ya da orada oturma. Babamla benim.
And I said, "I'm Kevin, and you are?	Ben de "Ben Kevin, ya siz?" dedim.
Then Michael sits on the throne tonight, and the king lies in prison or his grave.	O halde Michael bu akşam tahta oturur, ve kral ya hapiste ya mezarda olur.

and	hem
Yes, but I only go for a night or two at a time, and I always come back.	Ben yalnızca bir ve ya iki gece için gidiyorum.. hem her zaman da geri geliyorum.
And now we have a family.	Hem artık bir ailemiz var.
It'll be better for the boy, and better for you!	Hem sizin için, hem de oğlan için böylesi daha iyi!
The cancer was gone and it was gone within a matter of hours.	Kanser yok oldu, hem de birkaç saat içinde yok oldu.
Both that lady and your girl.	Hem o bayanı, hem senin kızı.
And it's black.	Hem de siyah.
This message is a warning and a reminder for any surviving Jedi:	Bu mesaj hayatta kalan Jedi'lar için hem bir uyarı hem de bir hatırlatıcı.
Yes, but I'm both Cosette and Jean Valjean It's powerful.	Evet ama ben hem Cosette hem de Jean Valjean'ım Güçlü olan.
And without a single rehearsal.	Hem de tek bir prova yapmadan.
Dr. Railly is very important to us, and to you.	Dr. Railly hem bizim hem de sizin için çok önemli.

and	and
Tony, this is Sarah, Josh, Sarah, Maddie, Felicia, Hugo, Sebastian, Sarah, Sam and Sarah.	Tony, bunlar Sarah, Josh, Sarah, Maddie, Felicia, Hugo, Sebastian, Sarah, Sam and Sarah.
Graham, Edna, Debra, Darcy, Mark, Simon, Ron and Tom.	Graham, Edna, Debra, Darcy, Mark, Simon, Ron and Tom.
'My dear Jasper and Henry.	'Sevgili Jasper and Henry.
Miss Sunshine and Roses!	Bayan Sunshine and Roses!
Josh and Lori aren't coming.	Josh and Lori geliyorlar mı?
Dave and Buster's, party of two.	Dave and Buster's, parti iki.
And a brawla, brawla sooit	And a brawla brawla sooit
Subs ripped by Water Monster OCR and sync by ShooCat	Subs ripped by Water Monster OCR and sync by ShooCat
Thurman and Gordo.	Thurman and Gordo.
Nimmy, Dimmy, and Luke.	Nimmy, Dimmy, and Luke.

and	veya
Innocent or no, there is and always has been only one reason to kill: Money.	Masum veya, vardır, ve her zaman olmuştur tek bir nedeni öldürmek için para.
Now he's dead, and I'm not sad or angry.	Şimdi o öldü ve ben üzgün veya kızgın değilim.
You're a copper, Stanley, not a judge and jury.	Sen bir aynasızsın, Stanley. Yargıç veya jüri değil.
He wrote a book called paranoia or magic, and believe me,	Paranoya veya Büyü" diye bir kitap yazmıştı, inanın bana,
Or a woman and a bourgeois.	Veya bir kadın ve bir burjuva.
Or maybe you killed this guy and chased this guy away.	Veya bu adamı öldürdün ve bu adamı da kaçırdın.
Give this man satin undies, a dress, sweater and skirt or even the lounging outfiit he has on	Bu adama saten iç çamaşırları, bir elbise, kazak ve etek veya hatta giyebileceği bir yatak kıyafeti verin
Carter, I am not like you and Shayera and Clark.	Carter, ben sen veya Shayera gibi değilim. Clark.
It's always October and November, in March.	Her zaman Ekim, Kasım veya Mart oluyor.
T.E.E. and intra-operative visualization showed no vegetations on the valves, No structural abnormalities.	EKO ve intra operatif olarak kapaklarda vejetasyon veya yapısal bir anomali görülmedi.

and	va
And I just had another idea.	Ve başka bir fikrim daha va.
And the blood was ankle deep. ejdahk so TAS ghos va Skral byteek	Ve kan topuklara kadar çıkmaktaydı. ejdahk so TAS ghos va Skral byteek
LinuxWorld Conference Chair and President and CEO of VA Linux Systems.	Linux Dünyası Konferansı Başkanı ve VA Linux Sistemlerinin CEO su
But it's a quality product, and it's real hair imported from "Va-China.	Ama gerçekten çok kaliteli bir ürün ve "Va-Çin"den gelen ithal saçla yapılıyor.
Me said OA and the double P, yo!	Ben OA dedim va çift P, yo!
Three months siege and we still havn't taken it.	Üç aydır kuşatma sürüyor va hala alamadık.
So you've got the va va voom merry widow in peacock and red fishnet thigh-highs.	Yani va va var tavuskuşu içinde voom neşeli dul ve kırmızı fishnet uyluk-Highs.