Birdenbire
beni
çağıran
bir
ses
duydum.
|
Plötzlich
habe
ich
eine
verlockende
Stimme
gehört.
|
Birdenbire
aklıma
mükemmel
bir
fikir
geldi.
|
Plötzlich
hatte
ich
eine
brillante
Idee.
|
Birdenbire
ayrılmaz
mı
oldular?
|
Sie
sind
plötzlich
unzertrennlich?
|
Birdenbire
analizci
mi
oluverdin
Quinn?
|
Sind
Sie
plötzlich
Analytiker,
Quinn?
|
Sonra
birdenbire
onlar
da
ortadan
kayboldular.
|
Und
plötzlich
sind
sie
auch
verschwunden.
|
Fakat
hayat
birdenbire
karmaşık
hale
geldi.
|
Aber
das
Leben
ist
plötzlich
kompliziert
geworden.
|
Ne
oldu
birdenbire
böyle?
|
Was
ist
so
plötzlich
passiert?
|
Sonra,
birdenbire,
üç
ay
önce,
bu
resimler
kapatıldı
ve
gizli
oldu.
|
Plötzlich
dann,
vor
drei
Monaten,
verschwanden
die
Fotos
und
wurden
geheim.
|
Mahler
Garip
garip
nefes
alıyor
ve
birdenbire
aşırı
halsizleşti
|
Mahler
atmet
ganz
komisch,
und
er
ist
plötzlich
so
träge.
|
|
|