Muhtemelen
başka
bir
bebek
telsiziyle
karıştı.
|
Sie
haben
wahrscheinlich
ein
anderes
Babyphone
abgehört.
|
İkimiz
için
de
oldukça
karlı
bir
iş
olurdu.
|
Wäre
ein
lukratives
Geschäft
für
uns
beide
gewesen.
|
Güzel
bir
sabah...
.karla
kaplı
sokaklar..
|
Ein
wunderschöner
Morgen,
schneebedeckte
Straßen
|
Naqahdah'nın
kararsız
bir
çeşidini
bulunduran
bir
cihaz
vardı.
|
Ein
Gerät
enthielt
eine
instabile
radioaktive
Naqahdah-Variante.
|
Pek
çok
karlı
sözleşmemiz
var
|
Wir
haben
viele
lukrative
Verträge
|
Üzgünüm,
kaynak
yok,
kaymak
yok,
karda
kaymak
yok.
|
Entschuldige,
kein
Schummeln,
kein
Bummeln,
kein
Herumfummeln.
|
Benim
bir
karım
var.
|
Ich
habe
eine
Ehefrau.
|
O
benim
eski
karım.
|
Sie
ist
meine
Ex-Frau.
|
Belki
de
onun
kararlarına
güvenmelisiniz.
|
Vielleicht
sollten
Sie
seinem
Urteil
vertrauen.
|
Şimdi
her
şey
karıştı.
|
Jetzt
ist
alles
ein
Chaos.
|